25 Aralık 2013 Çarşamba

Hiç

Günler bana ağır bir hiçlik duygusu yükledi. Biri için hiç oluşum, tüm dünyadaki tüm niteliklerimi kaybetmemi sağladı. Biri için unutuluşum, beni sanki herkes unutmuş gibi hissettirdi. Hiçlik, ağırdır baya bi. Bu kadar değersiz miyim ya dedirtir insana ve çok fazla önemsiz hissettirir. Gerçekten seven herkes bir şey ifade eder muhakkak. Hiç bir şeyim; çok acı ve çok üzücü bir tanımdır. Gerçekten seven hiç kimse bu tanımlamayı hak etmez. Ama artık sana diyebilirim bunu rahatça çünkü sen fazlasıyla hak ettin. Sen ne kimseyi gerçekten sevebildin, beni zaten hiç sevmedin. Sever gibi yaptın, şimdide yokmuşum gibi yapıyorsun. Ben öyle yapmıyorum. Şu an seni sevmiyorum da, özlemiyorum da, ve yokmuşsun gibi de davranmıyorum. Alt tarafı yoksun, o kadar. Olan şey bu, -muş gibi yapmama gerek yok yani. İşte biraz kendime kızdım hala umutlarım olduğu için ama geçti bitti baya alıştım şu an. Ben senin için her zaman hiçtim zaten, sen benim her şeyim iken nasıl hiç oluverdin birden bir düşün bakalım. Hiç bir şey deme artık bundan sonra. İki hiç birbirine hiç bir şey diyemez. Deseler de anlamazlar birbirlerini zaten. İnsan sevdiğini anlar. Sevmeyince anlamazsın zaten. Sen sadece kendini anladın. Çünkü kendinden başka hiç kimseyi doğru düzgün sevmedin. Ya da sevdin birini, çok da iyi anladın onu, ben çok uzak kaldım sana. Hiç bir şeyden haberim olmadı. Ben böyle uzakta kalayım, sen hiçliğin ile kal.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder